İstila Başlasın!

Bir virüs hayatımızı değiştirmek üzere…
Açgözlü ilaç şirketlerinin kontrolünü kaybettiği bu virüs insanları ve hayvanları zombilere dönüştürmeye başladı…
Virüs kan yoluyla bulaşıyor. Virüsten etkilenenler gördükleri tüm canlılara saldırıyor ve onları yiyorlar. Ufak sıyrık ya da ısırıklardan sonra kaçabilen canlılar ise 10 dakika ile 60 dakika arasında zombiye dönüşüyorlar.
Zombiler koşabiliyor…
Zombiler ilk olarak 30 Aralık 2010’da, akşam saatlerinde görülmeye başlandı…
Hayatta kalanlar haberleşmeye çalışıyor...
3

Dededen Zombi Avcısı

herşey 10 aralık 2010 da başlamıştı.televizyon izliyordum ve bir anda yayın kesildi.bir süre sonra ekrana cumhurbaşkanı çıkmıştı.herkesin sakin olmasını ve evlerinde kalmasını istiyordu.kaynağı ve ne olduğu belirsiz bir hastalık insanları vahşileştirip tüm canlıları yeme isteği uyandırdığını söylüyordu.askeriyenin onları temizleyeceğini ve bizimde toplu bir şekilde apartman gibi yüksek yapılara gidip orda kalmamızı tavsiye ediyordu.bu yayın tekrar tekrar oynatılıyordu.o an bi düşündüm ne oluyor lan şakamı bu diye.sonra balkona çıktım ve ağlama ve çığlık sesleri duydum.sanki başıma migren girmiş gibiydi.balkonda yere çömeldim ve kulaklarımı kapamaya çalıştım.annemde yayını görmüş olsa gerekki hemen yanıma koştu ve oğlum napacaz dedi.bende çabuk babamı ara dedemin evinde buluşalım dedim.annemde sorgusuz tamam dedi.bende hemen odama gitim ve ne giymeliyim dedim.sonra aklıma izlediğim zombi filmleri geldi.herkes kendine zırh
uydurup çıkıyordu.bendede onlar gibi bişey olmadığından çareyi kalın giymekte buldum.havada saten kıştı.alttan kot paltolon ve babamın askerlik anısı olarak sakladığı kavumflas pantolunu giydim.üsttende kalın kapşonlu hırka onun üstüne askeri giysinin üstlüğünü ve kalın kumaş montumu giydim.yanımada yine babamın askerlik anısı olarak sakladığı bıçağını aldım.sonra dosdoğrru dedemin evine gittim.kapıdan çıkmadan önce annem bana niye dedene gidiyorsun dedi.bende dedem av tutkunu bi insandı.o yüzden silah dolabı vardı dimi dedim anneme.annemde dur babanın işyerindeki kasada dedenin mermileri var dedi ve tekrar babamı aradı.babam çıkmamıştı.annem planı babama anllattı.babamda çok riskli olduğunu söyledi.bende hepsinin savunma amaçlı olduğunu söyledim.ssonra babam tamam dedi ve ikimizde dedemin evine doğru gittik.dedem onlar tatile çıkmışlardı.ispanyaya gitmişlerdi.muhtemelende geri dönmeyeceklerdi.yolda giderken herkesin yağma yaptığını gördüm.askeriye çoktan müdahale için hazırdı ve kamyonlardan silah dağıtıyordu.tabi tıklım tıklımdı kamyonların önü.o an bir çığlık koptu ve herkes bir an sustu.gurubun içinde bir zombi vardı.zombi birden dönüşmüş olsa gerek.askerler bunun üzerine kalabalığa ateş açtılar ve herkes bir anda kaçıştı.bende kamyonlara koştum ve bir asker bana silah dayadı.bende hemen zombi olmadığımı evimin yakın olduğunu ve sadece silah alacağımı söyledim.adamda  namluyu indirdi ve çabuk ol dedi.kamyonda mp5 ler ve ak47 ler vardı.ben direk 4 tane ak47 aldım ve hepsini sırtıma astım sonra tahta sandık dolusu ak47 şarjörlerini kucaklayıp tabana kuvvet kaçtım.dedemin evine yaklaşık 40 metre vardıki biri daha zombiye dönüşmüştü ve anında yoldan geçen biri tarafından kafasına kurşunu yemişti.bende duraksamadan dedemin evine koştum ve kendimi asansöre atıp dedemin evinin olduğu kata çıkmıştım.kapıda babam beni karşıladı.hemen kapıyı açıp içeri girdik.babama aldınmı dedim ve bana sırt çantasını gösterdi.babam hala şoktaydı.bense oturup düşündüğümde herşeyin nasıl bir anda olduğunu düşündüm ve hayret ettim.saatime baktım ve 20 dakka geçmişti.şaşırmıştım.bukadar soğukkanlı ve çabuk düşünebilen bir kişiliğim olduğunu bilmiyordum.sonra babama annemi ara dedim.babam cevap vermiyordu.acaba zombimi oldu dedim ve ak47 lerden birini kavradım.silahı hemen kurdum ve babama doğrulttum.baba senmisin dedim ve adamın ağladığını gördüm.bir ilkti.kapı gibi adam ağlıyordu.sonra kendisini toparlaması için durumu anlattım.hemen toparlandı ve annemi aradı.annem açtığında çığlık atıyordu.kardeşimin zombi olduğunu ve ona saldırdığını söylüyordu.sonra kardeşimin yataktan kalkamayacağı kadar hasta olduğunu hatırladım.telefonu aldım ve anneme ne yapması gerektiğini söyledim.direk kafasına saldır diyordum.sonra kapının kırılma sesi geldi.sonrada çığlıkla birlikte et sesleri geldi.o an işte şoka girmiştim.babam ne oldu dediğinde sadece yüzüne bakabilmiştim.babam telefonu eline alıp kulağına dayadığında hırıltı ve et sesleri geliyordu.o an babam yıkıldı.işte o zaman kafama dank etti.hasta olanlar zombi oluyormuş.babama son zamanlarda hasta olup olmadığını sordum.hasta olan ların zombiye dönüştüğünü söyledim.örnek olarakta kardeşimi gösterdim.babamı biraz teselli ettikten ve durumu tekrar anlattıktan sonra hayır dedi.babama olanları tekrardan anlattım.aynen filimlerdeki gibi dedim.virüs gibi bişey var ve önceden insanlarda kuluçka evresi geçiriyor.virüs bilindik hastalıklarla birlikte yayılıyor olmalı dedim.virüs kuluçka evresini bitirdikten sonra vücudu ele geçiriyor ve eski kişiden iz kalmıyor.yakınlarımızı ve ailemizi unutmalıyız.anemle kardeşim gittiler daha geri dönemezler dedim.zombi olanlardan umudu kesmeliyiz ve her fırsatı değerlendirmeliyiz dedim.babamda tamam dedi ve evi saplamlaştıralım dedi.kapıyıkilitledi.pencerelere gardropların tahtalalarını parçalayarak çiviledi ve perde ile örttü.sonra evde neler olduğuna bi göz geçirdik.dışarıya ne ile çıkacağımızı kararlaştırdık ve kendimize en yararlı olabilecek giysi kombinasyonlarını seçtik .buzdolabından uzun süre bozulmayacak yiyecekleri çıkardık ve daha iyi şartta depolamaya çalıştık.evde nekadar enerji depolayan ve ışık üreten şey varsa bir araya topladık.sonra yatak odalarından birin her yerine kalın yorganlar çiviledik.amacımız ses yalıtumı yapmaktı.onuda yaptıktan sonra plan yaptık .yarın ilk fırsatta dışarıya yağmaya çımacaktık.sonra benim aldığım silah ve cephaneyi,babamın getirdiklerini ve dedemin silah ve fişeklerini koyduğu dolabı ses yalıtımı yaptığımız odaya koyduk.dolabı boşaltırken dedemin bana hediye etmeyi planladığı tabancayı ve 30-06 spr kalibre yivli tüfeği gördüm ve duraksayıp düşündüm.niye bunları bana vermedi.üstünde bana hediye olduğuna dair not vardı.babam ben düşünürken hadi dedi ve tekrar işe koyuldum.bütün mühimmatı odaya dökmüştük.ben kendime ayırdığım köşemye dedemin bana aldığı tüfeği ,tabancayı şarjör kutusunun yarısını,tabancamın ve tüfeğimin mermilerini ve 2 ak47 yi koydum.babamada bunlar benim dedim.babamada geri kalan ak47 leri ve cephaneleri verdim.sonra onun çantasından çıkan yine bir tabanca ve dedemin eski yivli tüfeğinin mermileri çıktı.geri kalan malzemeleride paylaştık ve babam bana elimizdeki silahların içinden dışına herşeyini anlatmaya başladı.uzun dönem askerlik ve askerlikte bu tür konuların öğretmenliğini yaptığından çok iyi biliyordu.o gün öğrenmemle ve televizyondan yapılan güncel yayınlarla geçti.salgın düşündüğüm gibiydi.hastalık virüsten kaynaklanıyordu,kan yoluyla geçiyordu,hastalanan kişi zombiye dönüşüyordu ve askeriyenin çalıştığını söylüyordu.gerçektende öyleydi .sokaktan birsürü silah sesi geliyordu.akşam boyunca dışarıyı izledim.askerler hat olarak ilerliyorlardı ve binalar ike sokaklar dahil olmak üzere heryeri temizliyorlardı.bizim evinde kapısını çalmışlardı ve ben durumumuzu anlatmıştım.sonra babam dışarı yağma için hemen çıkmamız gerwktiğini söyledi.hemen giyindik.silahlarımızı ve bıçaklarımızı aldık.temel olarak yanımıza bıçaklar,1ak47,2 tabanca ve bolca şarjör alıyorduk.herbirimizin sırt çantası ve poşetleri vardı.dışarısı yine kargaşa içindeydi.askerler 100 yada 200 metre önümüzde hat kurmuş ve çarpışıyorlardı. biraz sonrada hafif zırhlı araçlar geldi.babam askerlerden birine ne olduğunu soedu.askerde trabzonu çember içine aldıklarını ve savunma hattı oluşturduklarını söyledi.dışarıda çok az kişi vardı.çoğunluk korkup evlere saklanmıştı.biz hemen markette girip birsürü konserve ve su almayı planladık ve yaptık.sonra ben babama eve onları bırakıp tekrar yağma yapmamıızı söyledim.tekrar markete gidip çantalar dolusu pil ,lamba,su ve konservealıp tekrar eve bıraktık.babam bukadar yeter dedi.bende yakınlardaki polis karakoluna bakalım öyle bitsin dedim.amacım sniper tarzı bir tüfek yada dürbün bulmaktı.babam kabul ettirdikten sonra hızlıca karakola gittik.içeride kimse yoktu ve ellektrikler kesilmediğinden ışıklar hala açıktı.babam hemen silah deposunu buldu ve içeri girip kapıyı kapadık.içeriye göz attığımda resmen karşımda nimet vardı.hher çeşit silah ve tabanca vardı.en önemliside çevik kuvvet giysileri vardı.hemen çevik kuvvet giysilerini giydik.babam hareket kabiliyetimizi arttırmak için giysilerin bazı parçalarını kesti.işi bittikten sonrada kendimi crisis oyunundaki adam gibi hissettim.babam hemen silah çantalarından birini tabanca doldurdu.bende bitane kapıp mp5 leri ve m4a1 leri doldurmaya başladım.sonrada bolca
cephane ile ordan ayrılıp evin yolunu tuttuk.kapıda en iyi arkadaşım  rüyam ile annem vardı.şaşırmıştık annem sonra olanları anlattı.biz gittikten sonra yan komşu kapıyı çalmış.kardeşim zombi olunca ikiside banyoya kendilerini kilitlemişler.kardeşim zombiye dönüşüp kapıyı kırdığındaysa direk komşuya saldırmış ve annemde kaçmış.birsüre sokakta kaçtıktan sonra buraya gelmiş.arkadaşımıda yolda görmüş ve bizimle kalmasını söylemişsonra biz hemen yukarı çıkıp evi  düzenledik ve hemen toplanarak silah dağılımı yaptık.babam bana anlattıklarının aynısını onlarada anlattı.sonra planlarımızı ve içinde bulunduğumuz durumu anlattık.sonrada biraz nefes aldık ve babama dedimki ben arkadaşımla yanlız kalmak istiyorum dedim.kendi malzemelerimi ve arkadaşımın malzemelerini alıp diğer odaya yerleştik.onun benimle kalması gerektiğini söyledim oda tamam dedi.sonra bilgilerin tekrar üstünden geçip evet anlat bakalım dedim.rüyam yayını duyunca babası ile arabaya binip babasının bağlı olduğu askeri şubeye gitmeye çalışmışlar fakat babası yolda dönüşüp ona saldırmaya çalışmış.oda el frenini çekip kendini zor dışarı atmış.annemle  buluşana kadarda ortalıkta hayatta kalmaya çalışıyormuş.sonra bende benimkini anlattım.ondan sonrada çok yorgun olduğunu ve uyumak istediğini söyledi.bende onun yatakta yatmasını benimde yerde yatacağımı söyledim.oda biraz duraksamadan sonra benimle yatmak istediğini söyledi.benimde o an abazalığım tuttuğundan düşünmeden olur dedim.sen yat ben gelirim dedim.babama yattığımı söylemek için tam odaya girecektimki birşeyi unuttuğumu farkettim.babama baba sniper yada dürbün aldınmı dedim.babamda çantayı işaret ederek 5 tane dmr(arkadaşlar silah isimlerini internettwn bakın.hikaye daha anlamlı gelir)aldığını söyledi.bende bitanesini ve çantadaki 80 şarjörden 30 unu alıp odama geçtim silahı bıraktım ve rüyama iyi geceler diyip dışarı çıktım.tekrar babamın odasına gidip bunların dürbünü sıfırlanmışmı dedim.babamda muhakkak dedi.bu arada çantada birkaç susturucu olacak onlarıda al dedi.bende oha baba niye demedin dedim.babamda unuttum dedi.bende dmr ,tabancalar ve m4a1 için uyumlu olan susturuculardan aldım ve çıkarken nasıl kullanacağımı sordum.babam bunlarlada ilgili vaaz verdikten sonra çıktım.babama dmr ye susturucu takıp dışarıda
gördüğüm zombiye ateş edeceğimi söyledim.babamda mermi israfı yapma ama ne yaparsan yap dedi.bende oturma odasının penceresine kuruldum.pencerenin gördüğü yer oldukça genişti.susturucu ile bikaç atıştan sonra babamın anlattığı gibi silahı temizleyip yatmaya gittim.yatakta arkafaşıma uzak olacak şekilde yattım.bir süre sonra arkadaşım bana sokuldu ve korkuyorum dedi.bende onlar senden korkacak dedim.