İstila Başlasın!

Bir virüs hayatımızı değiştirmek üzere…
Açgözlü ilaç şirketlerinin kontrolünü kaybettiği bu virüs insanları ve hayvanları zombilere dönüştürmeye başladı…
Virüs kan yoluyla bulaşıyor. Virüsten etkilenenler gördükleri tüm canlılara saldırıyor ve onları yiyorlar. Ufak sıyrık ya da ısırıklardan sonra kaçabilen canlılar ise 10 dakika ile 60 dakika arasında zombiye dönüşüyorlar.
Zombiler koşabiliyor…
Zombiler ilk olarak 30 Aralık 2010’da, akşam saatlerinde görülmeye başlandı…
Hayatta kalanlar haberleşmeye çalışıyor...
12

2 Ocak - ODTÜ, Ankara

Sabah uyandığımda bütün oda bomboştu. Birkaç kızın çığlığını duyar duymaz pencereye koştum. Uzuvları eksik, elbiseleri yırtık garip görünüşlü birkaç yaratığın bir kızı kovaladığını gördüm. Kız hem koşup hem arkasına bakmaya çalışırken tökezleyip düştü. Daha kalkmaya fırsat bulamadan yaratıklar kızın üzerine çullanıp ısırıp etlerini koparmaya başladılar. Bense bunları sanki sinemada seyredercesine seyrediyordum. Sanırım hala bir önceki akşam içip yattığım uyku ilacının etkisi vardı. Bu kovalayan yaratıkların birer zombi olduğunu, kaçan kızla da beraber aynı dersi almış olduğumu anlamam biraz uzun sürdü. Kafamı zavallı kızı parçalayan yaratıklardan kaldırıp şehre baktım. Ufka kadar bir çok yerden dumanlar yükseliyor, 100.yıl taraflarından silah sesleri geliyordu. O an ne yapmam gerektiğini biliyordum, ailemin veya arkadaşlarımın bu durumdan canlı kurtulamayacaklarını biliyordum, ama ben yaşayacaktım.

Odaya dönüp nelerim olduğuna baktım. Yaklaşan kış için kalın birşeyler almalıydım yanıma. Bütün dolapları yerlere döktüm. Neyseki dağcılıkla uğraşan arkadaşımın bundan sonra eşyalarına ihtiyacı olmayacağına emindim. Ufak, hafif ama ihtiyacım olacağını düşündüğüm çoğu şeyi aldım. Bir de kendimi korumak için bir silaha ihtiyacım vardı. Masa ve veya sandalyelerin ayaklarını kırıp almak neredeyse imkansızdı. O sırada yatağın altındaki buz çekicini farkettim. Bu titanyum çekicin Ağrı dağının tepesine çıktığını bilsem de, bu seferki görevi beni korumaktı. Dolaptan bir kaç yiyecek birşey bulsam da bunların beni en fazla iki gün idare edeceğini farkettim. Gerekli şeyleri aldığıma emin olduktan sonra odadan çıkmak için kapıya yöneldim.

Kapının kilidini açmadan önce uzun bir süre koridoru dinledim. Hiç bir ses duymadığıma emin olduktan sonra kapının kilidini çevirdim. Kilit sesinden sonrada bir süre dinleyip kapıyı açtım. Gördüğüm manzaradan herkesin yurdu aceleyle terkettiğini, kimsenin de en son oda olan benim odamın farkına varmadığını farkettim. Yavaşça koridorda ilerleyip kapıları açık odalardan içeri baktım. Kat kapısına kadar olan kapıları kapalı olanlar hariç hiçbirinde kimse yoktu. Odalardan emin olduktan sonra kat kapısına yaklaşıp kapattıp kollarının arasına sandalyelerden birinin ayağını soktup arkasına yangın tüpünü dayadım. Böylece birisi kapıyı zorlarsa duyacaktım. Daha sonra koridorun ortasına geldim, bütün cesaretimi toplayıp bağırdım; 'Kimse var mı?'. Bir süre cevap için bekledim fakat hiç bir ses duyamadım. Daha sonra yiyecek ve malzeme bulabilmek için odaları araştırmaya başladım. Açık kapılı odalardan sonra kilitli olanlara sıra gelmişti. Bunları açmak için kilit kısmına attığım tekmeler yeterli oluyordu, tahta kasaları kırılarak açılıyorlardı hemen. Bulabildiğim yiyeceği koridora yığdım. Tam bu geceyi yurdumda, en üst kattaki odamda geçirip geçirmemeyi düşünürken duyduğum helikopter sesleriyle cama koştum, 15 kadar helilopterin şehir merkezinden kalkıp doğuya doğru gittiğini gördüm. Bu helikopterler önemli kişileri taşıyor olmalıydı. Gittikleri yerde de güvenli olmalıydı. Helikopterler kaybolana kadar izledim.

2 gündür yurdun üst katından çıkmaya cesaret bulamadım. Yılbaşını dolapların birinde bulduğum iki sıcak birayla kutladım. Etraftan hala arasıra çığlıklar duyuyorum. Yarın okulun en yüksek binası MM e çıkıp etrafı gözetlemeyi düşünüyorum.

Yalnız Mustafa

12 yorum:

Smile

Yurt kantininden yiyecek bulabilirsin ama aşağı inerken dikkatli ol. MM ye gitme bence, dışarı çıkarsan kendini tehlikeye atarsın. Yurdunda güvenli odanda olayların yatışmasını bekle derim ben. Boş şanslar.

Malkavian

Dikkatli ol, sese karşı çok hassaslar ses onları biranda kendine çekiyo. Hayatta kalanlarla kendilerinden olanları nasıl ayırt ediyorlar hala anlıyamadım. Tırmanma yetenekleri nerdeyse hiç yok bunu avantaj olarak kullanabiliriz...

Adsız

BENCE BİZAZ ODALARA BAK BELKİ BAŞKA ŞEYLER BULABİLİRSİN

Adsız

gerçekmi bu anlattıklarınız bütün kapıları zincirledim valla :(

Adsız

Allah yardımcımız olsun birader. ümidini kaybetme

crazy-macquen

arkadaş kaç aydır yazmadığına göre ya orda elektrik kesildiğinden buraya yazamıyor ya da çoktan öldü

Adsız

eğer cesaretliysen şampiyon kurtulmanın çabalarını bulmak zorundasın. o delikte daha ne kadar kalabilirsin? eine kesici delici vs işine yarayacak her aleti alarak o yurttan çık. bizim gibiler için değil o delik. akıllıca davran kaç. eminim senin gibi birilerinin yoldaşlığıyla kurtulacaksın!

Adsız

bu hikayenin devamını getir çizgi roman yapalım...

Adsız

hikayeyi gerçekmişçesine korkarak okudum :) güzel yazmışsın ama keşke devam etsen..

Unknown

la siz mal mısınız amk

Adsız

amk ne kadar saçma mesajlar atmışsınız

mehmet

buse tek sen mal mısın herkes eğlensin diye koymuşlar onlar gerçek deil

Yorum Gönder